Gastrik bypass ameliyatı kombine bir ameliyat tipidir ve en sık uygulanan şeklidir. Gastrik bypass ameliyatı obezite ile savaş için yapılan cerrahi müdahalelerde başarı sonuçları ile dikkat çeken bir tedavi yöntemidir. Bu ameliyatın asıl amacı mide hacmi küçültülürken besinlerin emilimleri, ince bağırsağa kat ettiği yolu kısalttığı için azalmasıdır. Midenin başlangıç kısmı yaklaşık olarak 30 50 cc şeklinde kalacak şekilde mevcut olan mideden ayrılır. Bu işlem sonrasında mevcut ince bağırsaktan da bir kısım bypass yapılarak yeni oluşan küçük mideye bağlantı yapılır. Bununla birlikte gastrik bypass ameliyatı olan hastalar çok daha az porsiyonlar ile bir anda doyma hissiyatına kapılırlar. Bu şekilde yapılan ameliyatlar sayesinde, aynı zamanda da alınan yüksek kalorili besinlerin büyük çoğunluğunun emilim süreci engellenmesi amaçlanır. Laparoskopik gastrik bypass cerrahi ameliyatlarında kalıcı ve kesin bir kilo kaybı yaşanması beklenir. Cerrahi müdahale geçiren hastalar yalnızca hacim olarak azaltan ameliyatlara benzer bir şekilde yeni küçülmüş mideleri sayesinde çok daha az porsiyonlar yiyerek hızlı tokluk veren bir hissiyata ulaşmaktadır. Gastrik bypass cerrahisi yeri geldiğinde geri dönüştürülebilir.
Hangi Hastalıklarda Gastrik Bypass Ameliyatı Kullanılır?
Gastrik bypass cerrahisi ana hedef olarak bir morbid obezite ameliyatıdır ve mevcut olarak obeziteye eşlik eden pek çok hastalığa da gastrik bypass ameliyatı ve tedavisi uygulanmaktadır. Bunun en başında tip 2 diyabet yer almaktadır. Hastaların kontrol altına alamadığı tip 2 diyabet, gastrik bypass cerrahi tedavisi ile kontrol altına alınabilir.
Gastrik Bypass Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Gastrik bypass ameliyatı öncesi ameliyat olması beklenen hastalar detaylı bir şekilde kontrolden geçirilir. Bu süreçte hastaların fiziksel tetkiklerinin yanı sıra endokrinoloji ve psikiyatri uzmanları tarafından mutlaka ameliyat öncesinde tam teşekküllü bir kontrol yapılması gerekir. Bu kontroller sonrasında hastanın mevcut verileri incelenerek ameliyata net olarak karar verilir.
Gastrik Bypass Nasıl Yapılır?
Gastrik bypass ameliyatı genellikle laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Ancak günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile robotik cerrahi olarak da hastalar tarafından tercih edilebilir. 1 cm çap oranı ile hasta da 4-6 delik ile gerçekleştirilen bir ameliyattır. Gastrik bypass ameliyatlarında aynı tüp mide ameliyatında yapıldığı gibi midenin küçülme işlemi yapılır. Mevcut olarak ameliyat olan hastanın yaklaşık olarak midesinin %95'i bypass edilmesi beklenir. Cerrahi işlemlerin ikiye ayrılan kısmında, ilk kısım mevcut 12 parmak bağırsağını bypass işlemi yaparak bağırsağın orta kısmına takılma işlemidir. 2. kısım ise midenin çıkartılmayarak görevini sürdürebilmesidir. Bu işlemin amacı hastanın tükettiği gıdaların 12 parmak bağırsağından geçmesinin önüne geçmektir. Ameliyatın asıl amacı gastrik bypass ameliyatı olan hastaların hem daha az besinle hem de tükettikleri gıdanın bir kısmının emiliminin sağlanması ve hepsinin işlenmemesidir.
Ameliyat Sonrası Neler Yapılmalıdır?
Gastrik bypas ameliyatı olan hastalar genellikle hastanede 3-6 gün müşahede altında tutulur. Ameliyat olan hasta hastaneden taburcu edilirken uzman bir diyetisyen tarafından ilk kontrole kadar olan beslenme planı hastaya iletilir. Bu ameliyatı geçirdikten sonra 2 yıl boyunca obezite cerrahı haricinde endokrinoloji, diyetisyen uzmanı ve psikiyatri tarafından ameliyat olan hastanın yakın takibi yapılmalıdır.
Gastrik Bypass Ameliyatında Hastalar Tarafından Sıkça Sorulan Sorular Nelerdir?
Gastrik bypass ameliyatlarında hangi tip işlemler bulunur?
● Roux en y gastrik bypass: bu ameliyat tipinde hastanın midesinin özefagus ile birleştiği noktada yaklaşık olarak 25-30 CC'lik bir mide hacmi kalması şeklinde iki mide arası özel olarak bir stabil aleti ile iki tarafa ayrılır. Bu işlemle birlikte daha küçük olan mide poşu ve midenin kalan kısmı kalacaktır. Aynı zamanda bu ameliyat tipinde ince bağırsak ile daha küçük mide poşu arasında bir stoma ile bağlantı oluşumu sağlanır. Bu poş ile ince bağırsak arasında olan yeni bağlantıyı roux en y kolu olarak adlandırırız. Bu işlemde yemek borusundan gelen besinlerin midenin büyük olan kısmı ve ince bağırsağın ilk bölümü bypass edilmesi amaçlanır.
● Mini gastrik bypass ameliyatı: bu ameliyat türünde ameliyat içerisinde bir prosedür oluşturularak özel stapler aletler kullanılarak hastanın mevcut midesi bir tüp şeklinde oluşturulur. Yeni oluşturulan bu mide poşu roux en y tiplemesinden daha büyüktür. Bu ameliyatta daha sonrasında ince bağırsak segmenti yaklaşık 200 cm mesafeden yeni oluşturulan mide boşu ile bir bağlantı yapılır. Diğer tiplemeden asıl olarak en önemli farkı teknik yapıda daha basit ve tek bir bağlantının bulunmuş olmasıdır. Her iki işlemde de gastrik bypass tiplemelerinde kilo verme mekanizması aynı şekilde çalışır.
Gastrik Bypass Ameliyatındaki Riskler Nelerdir?
Bu ameliyatta diğer yapılan birçok karın ameliyatlarında da görülebilen enfeksiyon, kanama, ameliyat sonrasındaki bağırsak tıkanıklığı, fıtık ve ameliyat sırasındaki yapılan genel anestezi komplikasyonu görülebilir. İşlemde uzmanlar tarafından en ciddi risk olarak adlandırılan durum ise mide ile ince bağırsak arasındaki mevcut bağlantıda oluşabilecek kaçak, sızıntılar ve bunun sonucunda oluşabilecek ikinci bir ameliyattır. Bir de ilave bir cerrahi risk durumu obeziteye bağlı olarak artabilir. Ayaklarda akciğerde kan pıhtısı oluşumu veya kardiyak hastalıklar görülebilir. Gastrik bypass ameliyatı olan hastaların yüzde 10-15'lik kısmı belirtilen bu komplikasyonların bazılarını yaşarlar. Genel olarak daha Hayati komplikasyonlar nadirdir ve sık görülen komplikasyonlar kabul edilir ve tedavi edilebilir olan komplikasyonlardır.
Hangi Hastalar İçin Gastrik Bypass Ameliyatı Daha Uygundur?
Genellikle obezite cerrahileri vücut kitle indeksi oranına göre yapılır. Hastanın vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde ise bu ameliyatı olabilir. Ayrıca vücut kitle indeksi 35-40 arasında olan ve obezite ile ilişkili tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi hastalıkları olan problemli hastalarda bu ameliyat ile tedavi görebilirler.
Hastanede Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrasında Hastalar Ne Kadar Süre Kalmalıdır?
Ameliyat sonrasında hastanede hastaların genellikle 3-4 gün kalması uzmanlar tarafından istenir. Mevcut yapılan ameliyat öncesi değerlendirme ve ameliyat sonrası iyileşme dönemi içerisinde oluşabilecek sorunlar ile bu süre uzayabilir.
Ağır Kaldırma İşlemleri Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Yapılabilir Mi?
Uzmanlar ameliyat sonrasında hastanın hastaneden çıkmasının ardından ağır aktivitelerini kısıtlamasını isterler. Ameliyat sonrası hasta en az 6 hafta boyunca ağır yükler kaldırmamalıdır.
Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrasında Ne Zaman Otomobil Kullanılabilir?
Gastrik bypass ameliyatı olan hasta ameliyat sonrasında en az 2 hafta araç hasta yavaş yürüyüşler yapabilir merdiven çıkabilir ve duş alabilir. 2 haftanın sonucunda araç kullanmaya başlayabilir.
Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrasında Hastalar İşlerine Ne Zaman Dönebilir?
Ameliyat olan hasta mevcut iş alanı sakin ise 2-3 hafta sonrasında işlerine geri dönebilirler. Ancak fiziksel olarak yoğun iş yükü olan hastalar ameliyat geçirdikten sonra 6-8 hafta beklemelidir.
Kilo Verme Süreci Gastrik Bypass Ameliyatlarında Ne Zaman Başlar?
Ameliyat sonrasında kilo kaybı ilk aylarda hızlı bir şekilde olmak üzere kademeli olarak sağlanır. Gastrik bypass ameliyatı sonrasında maksimum 1,5-2 yıl gerekebilir. Bu süreçte fazla kilonun %70-80'i bu süre zarfında kaybedilmesi beklenir.
Gastrik bypass ameliyatı sonrasında beslenmelere nasıl dikkat edilmelidir?
Ameliyat sonrasında hastaların en az 3 öğün besin yemesine dikkat edilmelidir ve hastanın iyi beslendiğinden emin olunmalıdır. Yemekler öncelikli olarak protein ağırlıklı, meyve sebze ve en son olarak tam buğdaylı tahıl gruplarını içermelidir. Özellikle ameliyat sonrasında ilk iki hafta sıvı kaybı olacağı için sıvı tüketilmesi gerekir. Bu süreçte 2 hafta sıvı, 3-4-5. haftalar püre tüketimi ve püre kıvamında yiyecekler tüketmelidir. Hastalar dehidrasyon yaşamamak adına günlük olarak en az 1.5-2 litre sıvı tüketmesi gerekir. Yani bu da minimum olarak günlük 6-8 su bardağı olacak şekilde sıvı tüketebilirler. Bu işlem yapılmadığı takdirde baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bulantı, dilde beyaz yaralar ve koyu renkli idrar yapma gibi durumlarla karşılaşılabilir. Yumuşak ve berrak yiyecekler hastalar tarafından tercih edilmelidir. Örnek olarak yağ oranı düşük sütle hazırlanmış diyet ve diyabetik pudingler, süt ile ıslatılmış tahıllar, süzme peynir, patates püresi, yumuşak omlet ve ezilmiş balık tercih edilmelidir. Basit şeker olarak adlandırılan toz, kesme şeker, şekerleme tatlı türevlerinden kaçınılmalıdır. Hastalar mutlaka yiyecekleri iyice çiğnemeli be yiyecekler püre haline gelince yutmalıdır. Mevcut olarak yiyecekler yeteri kadar çiğnenmez ve öğütülmezse mide çıkışını tıkayarak ağrı kusma ve rahatsızlık hissi yaşayabilirler. Ameliyat sonrasında hastaların yeteri kadar protein aldığından emin olunmalıdır. Günde en az 3 bardak kaymağı alınmış süt ve soya sütü ağırlıklı beslenmeleri sağlıklı kalmak için hastaya yeterli olacak protein ve kalsiyumu sağlayabilir. Sıvı ve katı yiyecekleri kesinlikle aynı anda tüketmemelidirler. Yemeklerde yerken sıvı tüketmek geriye kalan küçük mideyi dolduracağı için erkenden hastada kusmaya neden olur. Mideyi gerekenden daha fazla erken doygunluk hissine kapılmasına ve mide gerilmesine neden olur. Bu işlemi yaptığında mide erken yıkanarak doyma hissiyatına ulaştırılmaz ve daha fazla yemek yemeye neden olabilir. Doktor tavsiyesi olarak yemeklerden 30 dakika önce ve yemeklerden 30 dakika sonra kesinlikle sıvı alınmamalıdır. Tüketilen besinler yavaş yenmeli 2 tabak yemek toplamda 20 dakikada yenmelidir. Birçok uzman bu süreyi ortalama olarak 45 dakika şeklinde tutulması gerektiğini önerirler. Doygunluk hissiyatı veya karının ortasında bir baskı hissedildiğinde yeme içme durdurulmalıdır. Tüketilen besinler günlük olarak tutmak ve sonuçlarını yazmak besin tüketimi için size fayda sağlayacaktır ve bu süreçte devam eden düzenli olarak kusma şikayeti varsa doktor tarafından destek alınmalıdır.
Ameliyat Sonrasında Hangi Besinlerden Uzak Durulmalıdır?
Yenilmemesi gerekenler;
● Taze ekmek
● Saffetler
● Portakal greyfurt gibi meyveler
● Asitli içecekler
● Lifli meyveler tatlı Mısır kereviz çiğ meyveler
Alternatif besinler;
● Kızarmış ekmek veya kraker
● Ezilmiş ya da ufak parçalar halinde yavaş pişmiş etler
● Pirinç çorbası
● Kabukları soyulmuş yavaş ve uzunca pişirilmiş soyulmuş domates brokoli karnabahar
● Kabukları soyulmuş meyve, meyve suyu sulandırılmış bir şekilde
Ameliyat Hastalar Kabızlık Yaşar Mı?
Hastalarda ameliyat öncesi tüketilen besinler oranla daha ufak ve daha az yemek yenildiği için bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler yaşanması beklenir. Ameliyat sonrası başlangıçta ilk olarak tuvalet ihtiyacı 2-3 gün de bir olması doğaldır. Bu durumun önüne geçilebilmesi adına yüksek lifli gıdalar tam buğdaylı kahvaltı tahılları kabuğu ayıklanmış buğday ürünleri ile yapılan yiyecekler fırınlanmış kuru fasulye meyve ve sebzeler tam buğdaydan hazırlanmış krakerler kabızlık sorununun önüne geçebilir. Ayrıca bu besin tüketimlerinin yanında öğünler arasında en az 8-10 fincan sıvı tüketimi yapıldığından emin olunmalıdır.
Gastrik Bypass Ameliyatından Sonra Hastaların Yaşadığı Dumping Sendromu Nedir ve Bu Durumda Tüketilmemesi Gereken Besinler Nelerdir?
Gastrik bypass ameliyatı sonrasında basit karbonhidratlı besinlerin çok fazla tüketimi hastalarda dumping sendromuna neden olacaktır. Hasta da midenin çok hızlı bir şekilde boşaltılması ile ortaya çıkan bir şikayettir. Neden olan besinler beslenme programından çıkarılarak yaşanılacak dumping sendromunun önüne geçilebilir. Bunun yanında uzman diyetisyen tarafından zayıflama programında yeterli ve dengeli beslenme sağlanabilir.
Tatlı olarak diyabetik tatlılar tercih edilmelidir. Özellikle hastalar tarafından dikkat edilmesi gereken yiyecekler dondurma, meyveli yoğurtlar, sütlü çikolata, meyve şurupları, hazır meyve suları, tatlı çörekler, şeker ilaveli müstüler, kekler, jelibonlar, buzlu şekerler, kurabiyeler, kekler, şekerli çaylar, hazır kahveler, limonata, kesme şeker, şekerli sakızlar, bal, reçel olarak belirtilmiştir.
Türkiye'de Genel Anlamda Sağlık Turizmi Nasıldır?
Türkiye'de sağlık sistemi bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte genel olarak etkin bir şekilde işlemektedir. Ancak bu süreçte bazı sorunlar da bulunur. Özellikle özel sektörün sağlık hizmetlerini etkilemesi sağlık hizmetlerinin kalitesi ve erişebilirliği konuda bazı sorunlar yaratması önemli etkenlerdendir. Bunun yanı sıra bazı sağlık çalışanları arasında eşitsizlikler ve sağlık hizmetleri finansmanlarının sürdürülebilirliği gibi konular Türkiye'de sağlık sisteminde ele alınması gereken sorunlar olarak yer almaktadır.
Türkiye'nin sağlık sistemi son yıllarda önemli reformlar ve yenilikler geçirdiği için genel anlamda birçok ülkeye göre çok gelişmiştir. Bu reformlar arasında başlıca sağlık hizmetlerinin daha yaygın ve erişilebilir hale getirilmesi, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması, sağlık teknolojilerin kullanılmasının artması ve sağlık hizmetlerinin finansmanını sürdürülebilirliğinin sağlanması yer almaktadır
Sağlık turizmi bir kişinin sağlık amaçlı seyahat etmesi durumu olarak adlandırılır. Bu tür seyahatler genellikle bir ülke veya bölgeye özgü sağlık hizmetleri veya tedavileri almak için yapılır. Sağlık turizmi yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilebilir.
Son yıllarda sağlık turizmine ilgi çok artmıştır. Türkiye'de sağlık turizmi bir destinasyon haline gelmiştir. Ülkenin sağlık turizmi potansiyeli kaliteli sağlık hizmetleri uzman hekimleri ve modern tıbbi araçları gibi faktörlerden kaynaklı olarak bu turizm son günlerde büyük bir artış göstermektedir. Özellikle Türkiye’de gastrik bypass, estetik cerrahi, diş tedavisi, organ nakli, tüp bebek, romatoloji ve ortopedi gibi alanlarda sağlık turizmi açısından önemli bir konuma sahiptir. Türkiye'de sağlık turizmi yabancı turistlerin ülkeyi geliştirmesi açısından büyük bir alan oluşturur. Türkiye’ye gelen turistleri hem düşük maliyetli sağlık hizmetleri hem de tatil yapma fırsatı sunan çeşitli paketler olması cezbeder. Bir başka deyişle sağlık turizmi Türkiye'nin ekonomisinde olumlu etkiler sağlar.
Ancak sağlık turizmi genel anlamda bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Bu riskler arasında sağlık hizmetlerinin kalitesi ve güvenliği, hasta hakları ve sağlık sigortası gibi konular yer alır. Bu nedenle Türkiye'deki sağlık turizmi konusunda güvenilir firmalardan hizmet almak son derece önemli bir konudur.
Gastrik Bypass Ameliyatının Türkiye Fiyatları
Gastrik bypass ameliyatı mevcut olarak Türkiye’de farklı hastaneler ve sağlık kuruluşları tarafından farklı fiyatlarda hastalara sunulabilir. Bu durum pek çok faktörden kaynaklanır. Örnek olarak kullanılan teknoloji aletleri, hastanenin konumu hastanın genel sağlık durumu ve cerrahi müdahaleyi yapacak doktorun uzmanlığı büyük etken oluşturan faktörlerdir. Ancak bu süreçte genel olarak Türkiye’de gastrik bypass ameliyatının fiyatı son derece uygundur. Bu fiyatlara ameliyat öncesi ve sonrası gözlem ve ameliyat olan hastanın takip süreci de dahildir. Burada belirtilmesi gereken önemli bir not ise gastrik bypass ameliyatı bir obezite tedavi yöntemi olması nedeniyle bazı durumlarda özel sigorta şirketleri tarafından kapsanabilir. Türkiye’de gastrik bypass ameliyatı fiyatları ile ilgili daha detaylı bilgi almak adına bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yorum Yazın